17 C
İstanbul
Cuma, Nisan 26, 2024

Bu orman bizim!

Okumadan geçme!

Rüzgârın savurduğu tohumlardık, bereketli topraklarda yeşerdik, çeşitlendik ve zenginleştik. Kadim köklerimizle fırtınalara meydan okuduk, nice yangınlar gördük, her seferinde küllerimizden yeniden doğduk. Yuvamız ve yaşam alanımız, geçmişimiz ve geleceğimiz, kaderine terk edilmeyecek kadar kıymetli hazinemiz, yaşam kaynağımız Orman.

Ağaçlar kökleri aracılığıyla haberleşiyor, içeriden ve dışarıdan gelen saldırılara karşı birbirini uyarıyor. Ama bu kez durum farklı. Tehlikenin farkında mısınız?

Orman karanlığı örtü yapmış, ne gün ışığı görüyoruz, ne rüzgar esiyor ne de nefes alabiliyoruz. Ağaçların gövdelerini rengarenk mantarlar sarmış. Onların güzelliğine ve ışıltısına kanmayın. Orman ölüyor! Peki ya “Ormanın Ağacı”, ulu ve bilge ağaç… Yıldırımların yıkamadığı ulu ağacı mantarlar sarmış, onu içten içe çürütmüşler. Dalları kırılmış, o kudretli gövdesi kurumuş, içini haşereler boşaltmış.

Yine de karanlığa ve korkuya teslim olmayın! Ormana bir ışık, bir nefes geldi. Rüzgarı hissediyor musunuz? Ulu ağacın köklerinin arasında bir filiz yeşeriyor. Karanlığın içinde bir yıldız gibi parlıyor.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
- Advertisement -spot_img

Daha fazla haber...

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Advertisement -spot_img

Son haberler